Nisan 18, 2016

 

her yağmur ölümlüdür

Aralık 27, 2014

Aşka ölenler mesuttur. Aşk her zaman hayat olamaz belli ki. Düşünsene gözlerini bir daha açmamak üzere kapıyorsun ve gözlerine yapışan o son görüntü sevdiğin adamın köprücük kemikleri oluyor. Pure. Ne bir eksik ne bir fazla. Yaşanacak her yeni bayramlı geceyi yanına alarak yok olmak. Ve sana ölmek, ahbap. Çünkü hayatın devam ettiği gerçeği her saat tıkırtısında bir harfi daha eklenen ölüm fermanı. Doğan her yeni sabah hayata karşı önüne çekilen yeni bir bariyer. Birinden atlasan öbürüne takılıyorsun. Çünkü yaşıyorsun. Çünkü yaşatıyorsun. Daha kendine ölmemişken içinde solan bu süsenden ne yüzle kurtulacaksın?

Öldür. *

Turgut

Haziran 15, 2012

Mutsuzluktan söz etmek istiyorum
Dikey ve yatay mutsuzluktan
Mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun


sevgim acıyor


Biz giz dolu bir şey yaşadık
onlar da orada yaşadılar
Bir dağın çarpıklığını
bir sevinç sanarak


En başta mutsuzluk elbet
Kasaba meyhanesi gibi
Kahkahası gün ışığına vurup da
ötede beride yansımayan
Yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi
Öbürünün bir kadından aldığı verem
Bütün işhanlarının tarihçesi
Bütün söz vermelerin tarihçesi
sevgim acıyor


Yazık sevgime diyor birisi
Güzel gözlü bir çocuğun bile
O kadar korunmuş bir yazı yoktu
Ne denmelidir bilemiyorum
sevgim acıyor
Gemiler gene gelip gidiyor
Dağlar kararıp aydınlanacaklar
Ve o kadar


Tavrım bir şeyi bulup coşmaktır
Sonbahar geldi hüzün
Kış geldi kara hüzün
Ey en akıllı kişisi gündüzün
sevgim acıyor
Kimi sevsem
Kim beni sevse


Eylül toparlandı gitti işte
Ekim falan da gider bu gidişle
Tarihe gömülen koca koca atlar
Tarihe gömülür o kadar

çiçekli şiirler yazmak istiyorum bayım

Ağustos 22, 2011

yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.
bir yağsam pahalıya malolacağım.
ben bir bodrum kat kızıyım bayım
yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum
bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum
fakat korkuyorum. birazdan da
kırk üç numara ayakkabılarınızla
bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız
bu iyi olmaz bayım!

madak

kayboluşumun beşiğini sallıyorum bu akşam

büyüyor yavaş yavaş
sırtında parmak izleriyle zamanın